Gündemde ne varsa en çok o konu hakkında konuşulur. İstesek de istemesek de o konuyu mutlaka konuşuruz. Twitter gündemlerini görüyorsunuzdur. Görmemeniz her zaman daha iyidir elbette fakat ne halde olduğumuzu görmeniz için bir bakıp çıkabilirsiniz. Alakasız konularda açılan “tag”ler var. Örnek vereyim diyorum da değmez şimdi. Peki o boş konular nasıl Twitter trendelerinde oluyor? Çünkü insanlar o konu hakkında konuşuyor. Boş konuya nasıl twitler atılır? Elbette bomboş twitler. Konuyla alakası olmasa bile illa o tag için twit atan insanlar var. Twit şu: “Ne kadar boş tag diye bakmaya gelmişimdir” diye yazmış.
Şu an gündemimiz daha doğrusu yaşam tarzımız sosyal medya oldu. Onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Bedenimize, ruhumuza yapışmış bir vaziyette. Tabi burada sosyal medya şöyle kötü böyle kötü diye anlatmayacağım. Az çok biliyorsunuzdur. Her zaman orta yolda olup araçları fayda sağlamak amacıyla kullanmaya gayret ederim. Bunu yapamazsam da gemileri yakar olayı kapatırım. Nasıl mı? Insagram hesabımı dondurmak gibi mesela. Bunu konuşacağız fakat önce bir şeyi hatırlatayım. Sosyal medya bizler için güzel bir nimet. Zararları da var faydaları da. Onun bize nasıl etki edeceği tamamen bizim irademize bağlı. Sosyal medya insanları şöyle zehirliyor böyle ahlakımızı bozuyor diye konuşuluyor. Bu olay sosyal medyanın kendisinde mi yoksa bizim onu kullanış biçimimizde mi? Tabi bu uygulamaları kuranların farklı amaçları var orası ayrı bir konu. Sosyal medya uygulamalarının en temel amacı para kazanmaktır. Yani ticari bir çıkar var aslında. Fakat bu yazıda bunu göz ardı ederek sosyal medyayı bizim kullanış biçimimizi ele almak istiyorum. Sosyal medyaya kötü diyebiliriz fakat bu onu salt kötü ve zararlı yapmaz. Böyle dersek arabasıyla sokaklarda terör estiren bir magandayı görüp arabalar kötüdür kullanmayalım demeliyiz. Parayı kötü kullanan insanları görüp de para kötü bir şeydir kullanmayalım demeliyiz. Fakat hiçbirimiz ne arabadan ne paradan vazgeçebiliyoruz. Sosyal medya da böyle. Sizi bilmem fakat ben sosyal medyadan vazgeçmeyi düşünmüyorum.
Peki ben neden Instagramı kapattım? Çünkü bakıldığında içerik üretiyorum, insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Evet, en başından beri niyetim hep bu şekildeydi. Fakat son zamanlarda uygulamada içerik üretimi dışında çok fazla vakit geçirdiğimi fark ettim. Telefon kullanım süreme baktığımda sadece Instagram’ı haftada 20 saat kullandığımı gördükten sonra “bu hiç mantıklı ve sağlıklı değil” diyerek gemileri yaktım ve anında hesabı kapattım. 20 saat! Bu yaklaşık haftada bir güne tekabül ediyor. 7 günün 1 günü sadece Instagram’da geçiyor. Bu da ayda 4 gün eder. Yılda ise 48 gün eder. Yılın 1.5 ayı yok. Yani 12 ay değil de 10 ay gibi bir süre yaşamışım gibi düşünün. Deli gibi bir süre değil mi? Şunu ifade edeyim. Bu 20 saatin hepsini içerik üretimi için kullansam eyvallah bunda sorun yok derim. Çünkü iş gözüyle bakıp insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Fakat keşfette takılıp boş boş içeriklere bakınca kendime dur deme ihtiyacı hissettim. Giden sadece zamanım da değil. Gördüklerim, duyduklarım benim zihnimi, gönlümü, ruhumu da kirletiyor. Artık öyle bir çağdayız ki gördüklerimize ve duyduklarıma çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü bunlar ruhu öldüren şeyler. “Ruhum çok darılıyor” demiş birisi. Bunu dediği yıl da 1200’li yıllar. Demiş ki “gördüklerine ve duyduklarına dikkat et. Ruhunu etkileyen şeylerdir onlar” Peki 2022 yılında ruhumuz ne haldedir siz düşünün.
Bu nedenlerden dolayı biraz uzaklaşmak istedim. Aslında benim için bir bahane oldu. Bu sayede hem dinlenmiş oldum hem de sosyal medyaya giden zamanımı okumalarıma ve çalışmalarıma vermiş oldum. Yaklaşık 2 aydır hesabım kapalı. Bu süre benim için zor olmadı açıkçası. Yani olur da sosyal medya ülkemizde yasaklansa ah vah edecek durumda değilmişim. Bu güzel bir şey. Tabi elbette hesabımı açıp içerik üretmeye devam edeceğim. Fakat bu sefer sadece içerik üretimi yapacağım. Ne demek istiyorum? Şunu fark ettim. Takip ettiğim ortalama 100 tane hesap vardı. Bu süre içinde bu hesapların ne paylaştığını hiç görmedim. Eksiklik hissettim mi? Imm hayır.. Şöyle bir şey var ya bizde, takip ettiği kişinin paylaşımlarını illa görme hastalığı. Yani “görmesem çok şey kaçırıyormuşum” gibi düşünüyoruz. Fakat öyle bir hissiyat olmadı bende. Takip ettiğim hesaplar da kaliteli sağlam hesaplar tabi. Fakat öyle olsa bile hayatımın merkezinde değilmiş. Ama bana kitapları da okuma desen o zaman merkezimi elimden almış olursunuz. Ben de kendime dedim ki “hesabımı açtığımda takip ettiğim hesapları da azaltacağım. Bana en çok fayda katan 10-20 hesabı takipte kalacağım.” Bu önemli. Çünkü keşfette olmasam bile ana sayfam dolu. Ben yine bir sürü paylaşım görüyorum. Kendim için bunun önüne geçmem lazım. 15-20 kişi takip ediyor olmak ve onların da paylaşımlarını günde 15-20 dakika ayırarak bakmak benim için yeterli olacaktır. Şimdiden takip ettiğim yakın arkadaşlarım kusura bakmasın. Gerçek hayatta sizlerle takılmak çok daha güzel.
Bu dediğim şeyler benim kendime göre düzenlediğim kullanım biçimleri. Fakat ana konumuz hep aynı. Sosyal medyayı faydalı şekilde kullanıp hayatımızı kolaylaştırmak. Eğer siz de çok fazla buralara bağımlıysanız bir süre detoks yapabilirsiniz. Biraz uzak kalmak sizi çok etkilemeyecektir bilakis faydalı dahi olacaktır. Tabi eğer sosyal medyayı ticari bir araç olarak kullanıp buradan kazanç elde ediyorsanız bu durum farklı. Sonuçta sizin işiniz bu. Biraz ara verip geri döndükten sonra amacımız sosyal medyayı daha dengeli ve fayda amaçlı kullanmak olmalı. Detoksu yapıp geri dönüp aynı şekilde hunharca kullanmaya devam edeceksek detoksun bir anlamı olmayacaktır.
Bu konu ile ilgili geçen sene bir video yayınlamıştım. Bir hafta boyunca detoks yapmıştım ve bu deneyimlerimi gün gün anlatmıştım. Videoyu buradan izleyebilirsiniz…
Özetlemek gerekirse sosyal medya kötü bir yer olabilir çünkü amacı bu. Fakat bizler bunu kontrol edebiliriz. Keşfete illa giriyorsanız fark etmişsinizdir siz ne görmek istiyorsanız o paylaşımlar karşınıza çıkar. Görmek istemediğiniz paylaşımları “ilgilenmiyorum” diyerek keşfetten kaldırabilirsiniz. Sonuçta sosyal medya algoritmalarla çalışıyor. Algoritmayı biz yönetebiliriz. Görmek istediğimiz şeylerle ilgili içerikler oluşturabiliriz. Tabi burada iş kullanıcıda bitiyor. İrade gösterebilirseniz sosyal medya çok faydalı bir yer olabilir. Algoritmanıza ve trendlere yenik düşerseniz de izlenme için kişiliğinize uymayan şeyler yapmanız kaçınılmaz olacaktır…
Sosyal medyada beni takip etmiyor diye günlük hayatta da iletişimi kesen arkadaşlarım olacaksa zaten olmamasını tercih ederim…